Başkanın Mesajı
Borusan Holding’in kurucusu merhum Asım Kocabıyık, işinde her zaman ilericiliği, yenilikçiliği ve atılımcılığı önemsedi ve bugün seksen yılı geride bırakan Borusan’ı Türkiye’nin önde gelen toplulukları arasına sokan değerleri kurum kültürü ve felsefesine çok erken tarihlerde işledi. Onun için eğitim, çağı yakalamanın birinci koşuluydu ve kendi deyişiyle “cumhuriyetin eğitim alanındaki reformlarının olumlu neticelerini bütün hayatı boyunca hissetti”. Eğitime verdiği önemin doğal bir sonucu olarak da 1992 yılında Asım Kocabıyık Kültür ve Eğitim Vakfı’nı kurarak bu alandaki çalışmalarına kurumsal bir nitelik kazandırdı. Vakıf, artık çalışmalarını Borusan Kocabıyık Vakfı adı altında eğitim, müzik ve görsel sanatları kapsayan geniş bir çerçevede sürdürüyor ve Asım Kocabıyık’ın en büyük mirasını yaşatmaya devam ediyor.
Borusan Holding’in yönetim kurulu başkanı ve Borusan Sanat’ın kurucusu Ahmet Kocabıyık da Asım Kocabıyık’tan aldığı ilham ve müziğe duyduğu sevgiyle 1997 yılında Borusan Sanat’ın temellerini attı. Çünkü toplumsal gelişim, daha uygar bir yaşam ve çağıyla beraber yürüyen bir Türkiye için sanatın da eğitimin yanında yer alması gerektiğine inanıyordu. Müziğin geniş dünyası içinde klasik müziğe odaklanmasının nedeni de, onun evrensel bir dile sahip olması ve hem zamanı hem de sınırları aşarak insanları aynı dünyada buluşturabilecek bir güce ve derinliğe sahip olmasıydı. Onun vizyonunun mutluluk verici meyvelerini bugün İstanbullu sanatseverler ile paylaşmaya devam ediyoruz. Dileğimiz tüm dünyayla paylaşabilmek...
Çalışmalarının merkezine 1999’da kurulan Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nı alan ve benim de bir dönem büyük bir mutluluk ve gururla yönetim kurulu başkanlığını yaptığım Borusan Sanat, yirmi beşinci yılına doğru ilerlerken, yaptığı işlerin niteliği düşünüldüğünde kısa diyebileceğimiz bir sürede elde ettiği başarılarla ne kadar doğru bir karar verdiğimizi gösterdi bize.
Bugün Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın müzik çevrelerince Türkiye’nin en iyi senfonik topluluklarından biri, bazılarına göre ise en iyisi olarak kabul edilmesi bizim için büyük bir gurur kaynağı. İstanbul’un sanat yaşamının vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmesinin yanı sıra son yıllarda yapılan atılımlarla adını yurtdışında da duyurmaya başladı. Bu da onu Avrupa’nın önemli senfonik topluluklarından biri olarak görme hayalimizin gerçekleşmeye başlaması açısından bize umut veriyor.
Diğer yandan, BİFO’nun içinden doğan ve ülkemizin en iyi oda müziği topluluklarından birine dönüşmeyi başaran Borusan Quartet de klasik müziğin başka bir kulvarında yaptığımız girişimin doğruluğunun somut bir örneği. Onların dinamizmi ve insanlara ulaşma becerisi, klasik müzik sevgisini yaygınlaştırma misyonumuz açısından bizim için çok önemli.
Müziğin birleştirici gücünü çocuklarımıza erken yaşlarda hissettirmeyi başaran Borusan Çocuk Korosu’nun üyelerinin de geleceğin bilinçli, sanatsever bireyleri olarak uygar bir Türkiye’ye hizmet etmesi en büyük umutlarımızdan biri.
Biz Borusanlılar, eğitim ve sanatın gelişmiş bir toplum için vazgeçilmez unsurlar olduğu bilincini kurucumuz ve babamız Asım Kocabıyık’tan aldık. Çocuklarımıza ve gençlerimize de temel hak ve özgürlüklerini talep edebilecekleri, insanların birleştirildiği ve sanatın hem özgürleştirici hem de birleştirici doğasının olumlu sonuçlarını görebilecekleri bir gelecek armağan etmeyi bir sorumluluk olarak görüyoruz.
Borusan Sanat’ın yirmi yıldan az bir sürede kaydettiği büyük başarıyı sürekli kılmak ve daha da ileri taşımak en büyük amacımız. Özverili ekibimiz ve her zaman yanımızda durarak bizi destekleyen sanatseverlerle de bunu başaracağımıza tüm kalbimle inanıyorum.
Zeynep Hamedi
Yönetim Kurulu Başkanı
Borusan Kocabıyık Vakfı